Tursunay Ziyavudun, Çin’in gözaltı kampında kısırlaştırma hapı içmeye zorlandığını anlatarak ‘Bırakmasalardı ölebilirdim’ dedi.

Çin’in Müslüman Uygur azınlığa yönelik politikaları tüm dünyada tepkilere yol açarken, Sincan Uygur Özerk Bölgesi’nden bir Uygur kadın Çin’in kampında yaşadığı korku dolu anları ABD basınına anlattı.

Tursunay Ziyavudun, 2017’de Sincan’da pasaportunu isteyen polisler tarafından gözaltına alınmış ve köyünden 30 dakika uzaklıktaki bir yeniden eğitim kampına götürülmüştü.

Burada korkunç şeyler yaşadığını, komünist marşlar söylemeye ve Müslüman dininin olmadığını tekrar etmeye zorlandığını belirten kadın, yaşadığı sağlık sorunlarının ardından serbest bırakılmıştı.

Geçen yıl siyasi mülteci olarak ABD’ye giden Ziyavudun, New York Post gazetesine ‘Beni bırakmasalardı ölebilirdim’ dedi.

Uygur kadın, saçlarının kesildiğini, farklı kişilerin tecavüzüne uğradığını ve vücudunun bazı bölgelerine elektrikle işkence yapıldığını anlattı.

Kısırlaştırma hapı içmeye zorlandığını da belirten Ziyavudun, ‘Şu anda çocuk sahibi olamamamın nedeninin bu olduğuna eminin’ diye konuştu.

ABD Senatosu, geçen hafta, Uygurlara yönelik baskı politikaları nedeniyle Sincan bölgesinden ithalatı yasaklamaya yönelik tasarıyı kabul etmişti. Tasarının yasalaşması için Başkan Joe Biden’ın onayı gerekiyor.