TODOR JİVKOV: BULGARİSTA’DAKİ TÜRKLERİN İSİMLERİNİ DEĞİŞTİRMEDE BAŞARILI OLDUK!
28 Ocak 1985 yılında Bulgaristan Komünist Partisi (BKP) Merkez Komitesi’nden yapılan değerlendirmede Bulgaristan’da yaşayan Türklerin isimlerinin zorla değiştirilmesinin başarıyla tamamlandığı kaydediliyor. Söz konusu dönem ‘Soya dönüş’ (Vızroditelen protses) olarak biliniyor.
Böylelikle komünist dönemde Bulgaristan tarihinde en utanç verici sayfalarından biri açılmış oluyor.
faktor.bg’nin haberine göre, ‘Soya dönüş’ ifadesi BKP yönetimi tarafından kullanıma sokulmuş ve ilk defa 18 Ocak 1985 tarihinde düzenlenen Merkez Komitesi’nin düzenlediği toplantıda kullanılmış. Söz konusu ifade daha 1970’li yıllarda başlayan asimilasyon politikalarının genel adıdır.
‘Soya dönüş’ ifadesinde o zaman resmi doktrin olan ve bütün Bulgaristan Türkleri Osmanlı döneminde zorla müslümanlaştırıldıkları ve ‘damarlarında Bulgar kanı akmaktadır’ düşüncesi yatmaktadır.
Gerçekte ise ‘Soya dönüş’ün Bulgaristan’da Türklerin ve Pomakların isimlerinin zorla değiştirilmesi ve anadilinde konuşmalarını yasaklamak, din, gelenek ve göreneklerini yaşamalarını yasaklamak gibi insan haklarını kısıtlamak yatmaktadır.
Tek milletli bir devlet yaratma çabasındaki komünistler ibadet yasağı getirdi, Türk ve Müslümanların isimlerini değiştirdi. ‘Bulgarlaştırma’ girişimleri sonucu 1985 sonuna dek 850 bin ( farklı kaynaklara göre bu sayı 1 milyon 390 bine kadar çıkıyor) kişinin isimleri değiştirildi.
Kayıtlara göre 24 Aralık 1984 ile 19 Ocak 1985 tarihleri arasında 13 bin ile 15 bin kişi arasında protesto düzenliyor. 19 Mayıs 1989 ile 27 Mayıs 1989 tarihleri arasında düzenlenen protestolara ise 25 bin ile 30 bin kişi arasında katılım oluyor.
Eski Sovyet Sosyalist Cumhuriyetler Birliğinin (SSCB) desteğiyle 1944’te hükümeti devirerek yönetimi ele geçiren Bulgaristan Komünist Partisi (BKP), iktidarda kaldığı 45 yıllık dönemin son yıllarında ülkedeki Türk ve diğer Müslümanları asimile etmeye çalıştı.
Sözde ‘Soya dönüş’ zamanında 1000’den fazla kişi hapishanelerde ve Belene Toplama Kampı’nda ömür tüketiyor. 1984 ile 1989 yılları arasında resmi kayıtlara göre 29 kişi öldürülüyor.
Bulgaristan parlamentosu 2012 yılının başında, tarihî bir adım atarak, 1989 yılında sona eren komünist rejiminin Müslüman ve Türklere karşı uyguladığı asimilasyon kampanyasını kınayan bildiriyi kabul etmişti. Bulgaristan devletinin Türklere karşı girişilen asimilasyon kampanyasını resmî olarak kabul eden ilk belge olması açısından büyük önem taşıyor. ‘Bulgaristan Müslümanlarının Zorla Asimilasyonunu Kınama Bildirisi’nde, asimilasyon kampanyasından sorumlu kişilerin sanık olduğu ve 20 yıldır sürüncemede bırakılan davanın yeniden ele alınması ve suçluların cezalandırılması da talep ediliyordu.
Asimilasyon kampanyasıyla ilgili 1991’de açılan dava ise zaman aşımına uğradı. Davanın sanıkları Jivkov, dönemin İçişleri Bakanı Dimitar Stoyanov, Dışişleri Bakanı Patır Mladenov ve Politbüro Üyesi Penço Kubadinski ise artık hayatta değil. Bulgaristan yargısı asimilasyon kampanyasıyla ilgili hiçbir sorumlu ve yöneticiyi mahküm edemedi.
Bulgaristan’da 1944-1989 yıllarında iktidarda kalan komünist rejimin ülkedeki Türk ve diğer Müslümanlara uyguladığı asimilasyon kampanyası zorunlu göçe yol açtı. 1989’da devrilen komünist rejimin başındaki Todor Jivkov, amacına ulaşamayınca Türkiye ile sınırları açtı. Yaklaşık 360 bin Türk Türkiye’ye göç etti.
Bulgaristan’dan zorunlu göç nedir?
Bulgaristan’dan zorunlu göç, 1984-1989 yılları arasında Bulgaristan’da yaşayan Türk azınlığa yönelik bu ülkedeki komünist rejimce uygulanan asimilasyon ve baskı sürecinin sonunda gerçekleşti.
Türkiye’ye yönelik 1989 göçü, sadece Bulgaristan Türklerinin tarihi açısından değil, İkinci Dünya Savaşı sonrası dönemde Avrupa tarihi açısından değerlendirildiğinde de kıtanın en büyük kitlesel göç dalgası özelliğini taşıyan insani trajedilerinden biri oldu.
Türkleri göç etmeye iten sebepler nelerdi?
Türkler isim değiştirmeye zorlandı, Türkçe konuşanlara para cezaları kesildi. Türklerin dini vecibelerini yerine getirmesi engellendi, Türk kültürüne ait unsurların kullanımı yasaklandı. Bu uygulamalara direnip milli kimliğine sahip çıkan Türkler, işkence adası olarak bilinen Belene’ye gönderildi.
Göç süreci nasıl yaşandı?
Türkler, 29 Mayıs 1989’da komünist lider Jivkov’un açıklamalarıyla göç etmeye zorlandı. Yaşanan sürecin en başından itibaren soydaşının yanında olan Türkiye, Bulgaristan Türklerine kapılarını açtı.
Haziran-Temmuz-Ağustos 1989 döneminde yoğunlaşan göç trafiği 1 yılda 345 bin 960 kişinin Türkiye’ye gelmesiyle sonuçlandı. 1990 yılının ikinci yarısında yaşanan göç hareketiyle de yaklaşık 360 bin soydaş Türkiye’ye geldi.
Bakış.bg
UYARI: Yayınlanan haber, yazı ve fotoğrafların tüm hakları saklıdır. Kaynak gösterilse dahi haber, yazı ve fotoğraflar özel izin alınmadan kullanılamaz.
BİZİ FACEBOOK SAYFAMIZDAN TAKİP EDİNİZ. TIKLA VE TAKİP ET