Home»Güncel»GÖÇMENLER MEMLEKETLERİ BULGARİSTAN’A GERİ DÖNÜYOR

GÖÇMENLER MEMLEKETLERİ BULGARİSTAN’A GERİ DÖNÜYOR

Kırcali’ye (Kırcaali) bağlı Şiroko Pole (Sürmenler) köyü muhtarı Şükrü Mehmed Türkiye’ye göçen köydeşleri için ‘Onlar leylekler gibiler. İlkbaharda geliyor, sonbaharda gidiyorlar’ diyor.

1989’dan sonra Türkiye’ye göç etmiş olan 42 aile yıl boyunca zamanlarının büyük kısmını doğdukları köy olan Şiroko Pole’de geçiriyorlar.

Köye dönen söz konus ailelerin büyük kısmı emekli. Genelde köyde 9-10 ay boyunca ikamet ediyorlar. Bu göçmenlerin çoğunluğu doğdukları köye şubat ayında gelip aralık ayına kadar kalanlar oluyor. Türkiye’deki evlerinde ise kış aylarını geçiriyorlar.

24 Çasa’nın haberine göre, Gebze’de ikamet eden 73 yaşındaki Abdurrahim İsmail, ‘Soğuk aylarında kentte olmak daha kolay. Türkiye’deki dairemiz doğal gazlı ve ısıtma sorunumuz yok’ dedi. Fakat Abdurrahim İsmail eşi Zeynep ile bu kışı Şiroko Pole’deki evlerinde geçirmeye niyetli. Bu yüzden odun satın almışlar.

Abdurrahim, ‘1989 yılının yazı oğlum askerdeydi ve Türkiye’ye gidemedik. Ancak 1994 yılında gittim. İlk önce çocuklarım gitti, daha sonra da eşim. O zaman yalnız kaldım ve karar aldım’ dedi. Göç etmeden önce Bulgaristan’da ticaretle meşgul olsada burada kalması için onu hiç bir şey durduramaz. Gebze’ye göç ettiğinde ilk üç ay işsiz kalmış, daha sonra bir fırında çalışmaya başlar ve bakkallara ekmek dağıtımı yapar.

‘Yerlilerin düşünme tarzına alışmakta zorluk çektim. Onlar çok farklı’ diyen Abdurrahim zamanla para biriktirip kendi işini kurar. İki otobüs satın alır ve taşımacılık işine girer. 2006 yılında emekli olur ve sahip olduğu otobüsleri satarak 2 daire satın alır. Ve daha sonra doğdu köy olan Şiroko Pole’deki evinin tamir eder.

Abdurrahim İsmail doğduğu memeleketi kendisini her zaman çektiği aktarıyor. ‘Sarayların da olsa, insan doğduğu yere dönmek ister. Buraya döndüğümde ilk önce çocukken oynadığım ve çalıştığım yerleri gezerim. Hatıralar tespih boncukları gibi dizilir zihnimde. Buradaki her çeşme, her ağaç beni eskilere götürür’ diyor yaşlı adam ve ekliyor: ‘Şiroko Pole’deki rahatı hiç bir şeye değişmem’.

Abdurrahim İsmail doğduğu memeleketi kendisini her zaman çektiği aktarıyor.

Abdurrahim İsmail Gebze’nin sanayi merkezi olduğunu, trafiğin yoğun olduğunu söylüyor ve bu yüzden rahat bir hayat sürülmediğini belirtiyor. Yaşlı adam Türkiye’de artık trafikte araba sürmeye cesaret edemediğini, Bulgaristan’da ise hala raba sürdüğünü ve sık sık dostlarıyla kahve içmek için Kırcali’nin yolunu tuttuğunu anlattı.
Köyünden memnun kaldığını ve hiç bir şeyden mahrum olmadığı anlatıyor. Köy bakkalından lazım olan her şeyi aldığını ve 2 bin lira olan emekli maaşının tamamını burada harcadığını söylüyor.

Evlerindeki bahçede eşiyle birlikte sebze ve meyve yetiştirdiklerini söyleyen Abdurrahman eşinin tarlaya çok bağlı olduğunu belirtti. Eşi sebze bakımıyla meşgul olurken kendisi meyve ağaçlarından sorumlu olduğunu aktarıyor.
Abdurrahim ve Zeyneb’in en büyük mutlulukları ise hiç şüphesiz köylerinde 70 gün boyunca yaz tatillerini geçiren torunları.

Her yıl köyüme geliyorum

Fahri Sadullah kendi köyünde 9-10 ay geçirdiği, sadece kış aylarını İstanbul’da geçirdiğini söylüyor.

64 yaşındaki emekli Fahri Sadullah’ın torunları içinde köyde geçridikleri tatil unutulmazdır. Kendisi köyde 9-10 ay geçirdiği, sadece kış aylarını İstanbul’da geçirdiğini söylüyor.

Fahri Sadullah, ‘1989 yılında ailemle sınır kapandığı için Türkiye’ye göç edemedik. İki yıl sonra vize ile göç ettik’ dedi. İsim değiştirme kampanyasını ve Türkçe konuşmanın yasaklanmasını hiç bir zaman içine sindirememiş. Türkiye’ye göç ettiğinde ilk önce bir benzinlikte çalışmış daha sonra kendisine bir hotelde iş bulmuş. 11 yıl öncede emekli olmuş.

‘Köydeki evimi satmamıştım. Döndüm ve evimi tamir ettim. O zamandan bu yana her yıl geliyorum. Burası çok daha rahat, insanlar birbirini tanıyor’ diyen Fahri Sadullah’ta hayatını emekli maaşıyla idame ettiriyor ve kendi bahçesinde yetiştirdiği sebzelerle yardımcı oluyor.

Fahri, ‘Kendi yetiştirdiğim domatesin bakkaldan aldığı domatese benzemiyor. Aynı şekilde komşumdan aldığı sütte öyle’ dedi. Bu yıl kendisine tavuk satın aldığını ve kış aylarında komşusunun bakması için kendisiyle anlaştığını söylüyor.

Kırcali bölgesindeki ekonomi ciddi şekilde etkilendi

24 Çasa’nın haberine göre, Türk lirasının değer kaybetmesi Kırcali bölgesindeki ekonomiyi ciddi şekilde etkilediği belirtildi. Bölgedeki tüccarların çoğu Türkiye’den gelen ve bölgede aylarca ikamet ederek alışveriş yapan göçmenlere güveniyorlar. 2009 yılında 1 Türk lirası değeri 1 levaya denk gelirken şu anda neredeyse 3 katı ucuzladığı belirtiliyor. Bölgedeki tüccarların izlenimlerine göre göçmen emekliler ayda 500 ile 2 bin lira arasında harcama yapıyor. Türk lirasının değer kaybetmesi göçmenlerin harcamalarını kısmalarına neden olduğu bu durumunda bölgedeki ticareti olumsuz etkilediği ifade edildi.

Yıllar öncesi bölgedeki kafe ve restoranlar göçmenlerle dolup taşarken şu anda müdavimleri azaldığı belirtildi.

Bölgede ticaretin azalmasına rağmen yinede göçmenler temel müşteri olma özelliğini koruyor.

Bakış.bg

UYARI: Yayınlanan haber, yazı ve fotoğrafların tüm hakları saklıdır. Kaynak gösterilse dahi haber, yazı ve fotoğraflar özel izin alınmadan kullanılamaz.

BİZİ FACEBOOK SAYFAMIZDAN TAKİP EDİNİZ. TIKLA VE TAKİP ET