Home»Güncel»BULGAR SÜRGÜNLERİNİN DİYARBAKIR GÜNLERİ VE MİTHAT PAŞA 3

BULGAR SÜRGÜNLERİNİN DİYARBAKIR GÜNLERİ VE MİTHAT PAŞA 3

Aylar süren yolculuk sonrasında İçkale’deki hapishaneye konulan ve adli mahkumlarla birlikte yaşayan Bulgar devrimciler, dönemin Diyarbakır Valisi Kıbrıslı Mustafa Paşa’ya dilekçe yazarak katil ve soyguncu değil siyasi kale-i bent olduklarını belirterek kendilerine ayrı bir yer tahsis edilmesi talebinde bulunurlar.
Valinin talimatıyla çok geçmeden Bulgar sürgünler ayrı bir koğuşa nakledilirler.

İçkale’deki hapishanenin karşısında kendilerine geniş ve uzun bir yer tahsis edilir. Burasını güzelce süpürüp temizledikten sonra herkes kendi döşeğini serer, getirilen toprak, yatak gibi bir şey oluşması için duvarların kenarına dökülür. Bulgar mahkumlar kendilerine ayrılan yeni yere toplanır ve aralarına başka milletten hiç kimsenin girmesine izin verilmez. Ancak birkaç gün sonra tutuklular sefil ortamdan ötürü birer birer ağır hastalığa yakalanırlar.

2 kişi hastanede yaşamını yitirir

Hastaların birçoğu kıvranmaya başlar. Bir çoğunun son nefesini vermesi için başının üstünde mum tutulur. Tutuklu Bulgar devrimcilerinden Kolyo Kopoev, 26 Mart tarihinde hastalığa kurban gider, çok geçmeden Nikolay Vrajaliev de tifüsten hapishanede yaşamını yitirir.

Cenazeler Diyarbakır’da bulunan papaz tarafından alınarak kentte toprağa verilir. Hastalanan tutukluların tedavileri yapılmaz. Sürgünler arasında çaresizlik ve umutsuzluk yaşanır.

Bu arada Yordan Gergitsov da ayağındaki yaradan rahatsızlanır, ama devrimcileri ihbar ederek ihtilalci teşkilatın çözülmesine sebep olduğundan dolayı yatağı koğuşun kapısı önüne konur. Her gelip geçen ona tükürür ve lanet okurlar. Hapishanede tutuklular paraları olduğu zaman dışarıdan yiyecek getirirler. Ancak bu da yetmez. Zaman zaman kuru baklayı sıcak suyla ıslatıp yemek zorunda kalırlar.

Sürgünlere günlük 2 kuruş ödenek ayrıldığını öğrenen tutuklular, bunun neden onlara verilmediğini sormak için haklarını ararlar. Diyarbakır’a atanan vali Kurt İsmail Paşa’ya dilekçe yazarak bu ödeneğin kendilerine ödenmesini isterler. Valinin kararı ile temmuz 1868 tarihinde Ziştovi (Sviştov) hadisesinden dolayı hüküm giyenlere 1.5 kuruş ödenek ayrılır.

Papaz her hafta tutukluları ziyaret eder

Tayın karşılığında Kurt İsmail Paşa mahkumları çalıştırmaya karar verir. Mahalli Süryaniler arasında itibarlı ve çok merhametli olarak bilinen yaşlı Hacı Ablahat her pazar hapishaneye, kilisede okunmuş olan İncil’i açıklamak için gelir. Tutukluların yazın koğuşun avlusunda yatmaya izin verilir. Buraya hasır serilir ve yaz sıcağında tutuklular akşamları avluda yatar.

Bulgar sürgünler merhamet dilemeyi ve yardım talebinde bulunmayı bir an olsun kesmezler. Hatta Ziştovi’den tanıdıkları Mithat Paşa’ya bile taahhütlü mektupla dilekçe gönderirler ve kendilerine verdiği sözü hatırlatırlar. Ayrıca serbest kalmaları veya hiç değilse kale içine bırakılmaları için çeşitli makamlar nezdinde girişimde bulunurlar.

Ziştovi kazasının, mahkum hemşerilerinin salıverilmeleri için sarf edilen gayretlerin bir neticesi olarak, Mithat Paşa’nın Diyarbakır’a gelişi arifesinde, Ziştovi’den Diyarbakır cemaat önderlerine yönelik birkaç paket içinde mektuplar ve mazbatalar gelir. Ziştovi cemaati hemşerilerine kefil olur ve mahalli idareden de kaleyle kuşatılmış olan şehre bırakılmaları için kefil olunması rica edilir. Kefalet mektupları hemen o gece Diyarbakır ruhani önderlerine sunulur.

Mithat Paşa Diyarbakır’a gelir

Bu arada, Mithat Paşa’nın Bağdat valisi tayin edildiği ve yolunun Diyarbakır’dan geçeceği haberi alınır. Bir zaman sonra Mithat Paşa gelir ve bütün Bulgar devrimciler mutasarrıf konağına getirterek onlarla sohbet eder. Paşa, kimin nereden olduğunu ve kaç yıldır yattığını sorup soruşturduktan sonra, Tolculu, Rusçuklu, Tatarpazarcıklı ve Jeravnalı mahkumların serbest bırakılmaları talimatını verir.

Vali, Bulgar devrimcilere kefil olur

Mithat Paşa’nın ziyaretiyle, kaide ve kanunlara göre, eski sürgünlere olduğu gibi, kale-i bentlere de 2’şer kuruş yevmiye verilmesini kararlaştırır. Tutukluların her gün yollarda zaptiye nezaretinde taş kaldırma ve kazma gibi alışık olmadıkları ağır işlerde çalıştırıldığını öğrenince, Mithat Paşa, Diyarbakır Valisi Kurt İsmail Paşa’ya ve orada bulunan üst düzey idari yetkililere bir kere daha Ziştovi sürgünlerine kefil olduğunu belirtir.

Ayrıca bu şahısların, düşünüldüğü gibi soyguncu veya katil olmadıklarını, ama tüccar oğulları ve tüccar oldukları ve ağır işlerde çalıştırılmamaları gerektiğini söyler. Mithat Paşa, Ziştovi mahkumlarının kabiliyetleri çerçevesinde dışarıda işlerde çalışmalarının sağlanmasını ister. Bu karar doğrultusunda Bulgar devrimcilerinin şehirde bulduğu işten çıktıktan sonra akşam saat 12:00’de herkesin dönmesi şartını koşar. (Sürecek)

Kaynak: Kaynak: Ahmet Sünbül, guneydoguekspres.com

BİZİ DESTEKLEYİN

UYARI: Yayınlanan haber, yazı ve fotoğrafların tüm hakları saklıdır. Kaynak gösterilse dahi haber, yazı ve fotoğraflar özel izin alınmadan kullanılamaz.

BİZİ FACEBOOK SAYFAMIZDAN TAKİP EDİNİZ. TIKLA VE TAKİP ET