DEMİR KİLİSE’Yİ RESTORE EDEN FİKRİYE BULUNMAZ: ‘SAYGI DA RESTORASYONA DAHİL’

İyi bir restorasyon yüz yılları birbirine bağlayabiliyor. Harabe yapının çehresi değişirken şehrin ve medeniyetin de kıymeti artıyor. İstanbul’daki Galata Mevlevihanesi, Ayasofya, Bulgar Kilisesi (Demir Kilise) restorasyonlarında görev alan yüksek mimar Fikriye Bulunmaz’dan restorasyonun inceliklerini dinledik.
Sveti Stefan Bulgar Kilisesi restorasyonundan sorumlu kişi olan Bulunmaz, ekibiyle birlikte gece gündüz yapıyla ilgilendi.
İlk olarak sadece cephe değişimi ve boya yapılması için harekete geçen ekip kaplamaları söktüğünde taşıyıcı sistemin ömrünü tamamladığını görüyor. Yedi yılda tamamlanan projede kumlama, mekanik temizlik, kaynak gibi yöntemler kullanılıyor. Bulunmaz restorasyon sürecini şöyle anlatıyor:
“Hem restorasyon kurallarına uygun hem de doğallığı korumaya yönelik müdahalelerde bulunduk. Restorasyona başlamadan önce zarar görmemeleri için kilise içindeki ikonaları vakfa teslim ettik. Çalışmalar bittikten sonra kendileri gelip bu ikonaları yerleştirdiler. Hatta ikonalarla ilgilenen kişiyi şirketimiz tarafından sigortaladık. Hristiyan inancına göre kilisenin apsis kısmına bayanlar giremiyor. İnşaat sırasında girip çıktım ama kiliseyi teslim aldıktan sonra kutsadılar, dini bir yapıya döndü ve ben de bir daha oraya girmedim. Yedi yıldır giriyordum, yine girebilirim demedim. Kültürel, dini ve insani değerlere saygı da restorasyona dahil.”
Dünyanın her yerinden konuk geliyor

Bulgarlar’la iyi bir etkileşim kuran Bulunmaz, şimdilerde Bulgarca öğreniyor.
‘Müslüman bir ülkede, Müslüman bir insanın kiliselerini restore etmeleri onlar için çok kıymetli. Bulgaristan’da 4-5 kentte seminere katıldım, televizyon programına çıktım, ödül aldım. Emeğe büyük saygıları var’ diyen mimar, Sveti Stefan’da dünyanın çeşitli ülkelerinden gelen misafirleri ağırlıyor.
Meraklı mimar dostları, siyasi konukların yanı sıra belgesel çekimleri ve öğrenci ziyaretlerinde de kiliseyi gezdiriyor. Hatta zaman uygun olursa elleriyle yaptığı geleneksel kekten de ikram ediyor.
Ağır Ceza’da yargılanırsınız
Sosyal medyada olumsuz eleştiriler alan restorasyonlu yapıların bilgisizlikten dolayı hedef haline getirildiğini belirten mimar, Aspendos örneğini veriyor: ‘İyi işler yapılıyor ancak genelde olumsuzlukları ön plana çıkartıyorlar. Örneğin Aspendos’ta hamam mermeri kullanıldı dendi ama öyle bir şey yoktu. Aynı dönemdeki benzer ocaktan alınan taş beyaz ve tertemiz olduğu için farklı göründü. Belki bir yıl sonra fotoğraf çekilse aynı oldukları görülürdü. Yanlış bilgi yayıldığında kalıcı oluyor. Aspendos hakkında bilgi sahibi hocalarımıza ise kimse olayın aslını sormuyor.’ Projelerde birkaç uzmanın bulunduğu kurul kararıyla hareket edildiğini hatırlatan yüksek mimar Bulunmaz, ‘Restorasyonda ya olduğu gibi koruyorsun ya da tamamlıyorsun. Yapılacak işlere bir kişi karar vermiyor. Arkeolog, mimar, inşaat mühendisi, sanat tarihçisinin içinde bulunduğu bir kurulun kararıyla restorasyon yapılıyor. Danışman bilim kurulu ve kontrol denetim kurulu da iş devam ederken sürece dahil oluyorlar.
Restorasyon dikkatli yapılmazsa sonrasında izler kapanmış olduğu için geri dönüş olmuyor. Onaylı proje dışı yapılan imalatlarda soruşturma açılırsa eski esere zarardan Ağır Ceza’da yargılanıyorsunuz’ ifadelerini kullanıyor. Eski yapılarda bazen yenileme bazense koruma çalışmaları yapılıyor. Ayasofya Müzesi’nde I. Mahmud kütüphanesinde de kısa süre çalışan Bulunmaz, detayların canlı yapısına dikkat çekiyor.
Mevlevihane örtülerini diktim
Mimarlığın yanı sıra yazı yazan, fotoğraf çeken Fikriye Bulunmaz’ın dikişe de merakı var. Genç yaşından itibaren kurslara giden mimar, Galata Mevlevihanesi restorasyonunda sadece mimari anlamda katkı sunmamış. Mevlevihane ile yakından ilgilenen Bulunmaz, ‘Derviş odalarındaki sedir yastıklarına kılıf diktirdik fakat beyaz örtülerin dikilmesi gerekiyordu. Dikiş makinamı alıp Mevlevihane’ye götürdüm ve derviş odasındaki örtüleri kendim diktim’ diyor.
Kuzey Kore izlenimleri
Nepal, Almanya, Litvanya, Libya, Norveç, Kenya, İtalya, Hindistan, İskoçya, Tanzanya, İran, Vietnam, Çin Fikriye Bulunmaz’ın gittiği ülkelerden bazıları. Son durağı ise Kuzey Kore olmuş. Dışarı kapalı yapısıyla bilinen bu ülke hakkında şunları söylüyor: ‘Havaalanında iki rehber karşıladı bizi. Kaldığım 6 gün boyunca yanımızdan ayrılmadılar. Turistler için her şeyin sürekli denetlendiği bir ülke. Sadece bize özel hazırlanan programda ülke hakkında bilgi sahibi olabildik. Binalar ve anıtlar Kim İl-Sung ve Kim Cong-İl’i resmeden panolar büyük boyutta yapılmış. Araç sayısı çok az. Genelde bisikletle veya yürüyerek işe gidiliyor. Parklarda sürekli bakım yapan insanlar var. Özel mülkiyet kavramı olmadığından evleri devletin verdiğini söyledi rehberimiz. Halk bu evlerin bakımını kendisi yapmak zorunda. Örneğin çok katlı binalarda dış cephe boyamaları iskele kurmadan balkon ve pencerelerden yapıyorlardı. Savaş geçigörmüş bir şehir olduğu için Pyongyang merkezde tarihi binalar yoktu.’
Sırada Feshane var
Restorasyon uzmanı Fikriye Bulunmaz şu sıralar Feshane’nin restorasyonuyla ilgileniyor. 1826 yılında II. Mahmud devrinde kurulan yapı, Tasavvuf ve Osmanlı Kıyafetleri Müzesi olacak.
Kaynak: Yeni Şafak
BİZİ DESTEKLEYİN
UYARI: Yayınlanan haber, yazı ve fotoğrafların tüm hakları saklıdır. Kaynak gösterilse dahi haber, yazı ve fotoğraflar özel izin alınmadan kullanılamaz.
BİZİ FACEBOOK SAYFAMIZDAN TAKİP EDİNİZ. TIKLA VE TAKİP ET