HASAN VE İBRAHİM KARDEŞLERDEN YENİ BAŞARI: PERNİK’TEKİ MÜZİK YARIŞMASINI KAZANDILAR
Bulgaristan’ın büyük gecelek vaat eden yıldız piyanistleri Hasan ve İbrahim kardeşler Pernik şehrinde hafta sonu düzenlenen 13. Ulusalararası Klasik Çalgı Aletleri Müzik yarışmasını kazandı. İkizler Hasan ve İbrahim, kemancı Kristina Georgieva ile birlikte Pernik Belediye Başkanı Vyara Tserovska’nın büyük ödül olan “GRAND PRIX”i almayı hak kazandılar.
Pernik Kültür Sarayı Müdürü Petyo Fetfov yaptığı açıklamda yarışma tarihinde ilk defa üç büyük ödül verilmiş olduğunu açıkladı.
Hasan ve İbrahim Kardeşler yarışmada ‘Piyano’ bölümünde boy gösterdiler.
Yarışmada Bulgaristan, Makedonya, İtalya ve Litva’dan 145 genç yetenek katıldı. Yarışmanın Rayço Hristov başkanlığındaki jüri heyetini ülkenin önde gelen müzik akademisi hocaları yaptı.
Pernik’te organize edilen yarışma, farklı dallarda kazananların özel sahneledikleri konserle son buldu.
Hasan ve İbrahim Çocuk Evrovizyonu’nda Bulgaristan’a ikincilik kazanmıştı
Malta’da 2014 yılında düzenlenen Çocuk Evrovizyonu’nda Bulgaristan’a ikinciliği Krisi ile birlikte getiren Hasan ve İbrahim kardeşler, sadece Şumen’in değil, tüm ülke için büyük gurur kaynağı oldu. Piyanoda üstün performans gösteren kardeşlerin babaları Deniz İgnatov daha önce ikizlerin başarı merdivenlerini tırmanma hikayesini şöyle anlatmıştı:
“Önceden, “Allah’ım bana, benim izimden gidecek olan bir çocuk nasip eyle”, diye dua ediyordum. Ben kendimi müziğe adamış biriyim. 16-17 yaşlarında Koprivştitsa’da Bulgaristan birinciliğim var. Keman ve Bulgar halk müziği çalıyorum. Çok şükür Allah bana, bir değil iki erkek evlat verdi. Ben de eğer müzik kabiliyetleri olursa, onları müziğe yönlendireceğime dair kendime söz vermiştim. Henüz 4-5 yaşlarındayken, Hasan ile İbrahim bir gün bir sandalyeye oturmuş, müzik dinliyorlardı. İkisinin de aynı ritimde oynamaları dikkatimi çekti. Aralarında hiç geçişme yoktu. Senkronize olmuşlardı adeta. Daha o zaman bu çocuklarda bir kabiliyet olduğunu sezdim.”
Kaolinovo’nun (Bohçalar) Kus semtinden (Kusköy) olan aile, daha sonra Şumen’e yerleşmiş. Satın aldıkları daireyi temizlerken, eski bir küçük akordeon bulan baba, bunu bir işaret olarak kabul eder ve Kaolinovo’da oturan çocuklarına götürür. Ardından ise, ikizlerin akordeona ilgi duyup duymadıklarını öğrenmek için sürekli Şumen’den annelerini arar. Fakat birkaç hafta geçmesine rağmen çocuklar akordeona hiç yaklaşmamıştır bile.
Bir gün çocuklardan biri annesine bu akordeonun babası için mi, yoksa kendileri için mi alındığını sorar. Annesi de kendileri için olduğunu söyler. Bundan sonra Hasan akordeonu omuzuna asar ve sokağa diğer çocukların yanına onunla çıkmaya başlar.
Babasının yardımıyla Mila Moya Mamo şarkısının melodisini 15 dakika içinde öğrenen Hasan, ardından birkaç melodi daha öğrenir. O zamana kadar akordeona ilgisiz kalan İbrahim, Hasan’ın yanında aynı melodileri öğrenir. 5-6 yaşında başlayan bu müzik sevdası, kısa zamanda çocuklar için tutku haline gelir.
Daha sonra Deniz Bey, eşiyle birlikte ikizler için dönüm noktası olacak kararı alır ve 4 çocuklu aile, kendilerini bekleyen zorluklara rağmen Kaolinovo’dan Şumen’e taşınır.
İkinci sınıf öğrencisi olan çocukları, Şumen’deki müzik okuluna kaydettirmek isteyen baba, kontenjanın dolması sebebiyle ilk önce engelle karşılaşır. Deniz Bey’in ısrarları üzerine okulda bir müzik komisyonu kurulur, Hasan ve İbrahim imtihan edilir ve çocukların okula alınmasına karar verilir.
Eylül ayı gelince, aileye okuldan telefon edilir ve diğer çocukların velilerinin şüpheleri üzerine yeniden komisyon kurulması gerektiği haberi verilir. Deniz Bey, adeta ilkokul değil sanki üniversite sınavına girildiği izlenimine kapılır, fakat buna da rıza gösterir.
Komisyonda, önde gelen piyano ustaları yer alır. 9 Eylül 2011 yılında yapılan müzik imtihanından sonra babaya, çocukların hangi müzik dalında gelişmelerini talep ettiği sorulur. Deniz Bey, piyanoyu tercih eder. Bunun üzerine uzmanlardan biri itiraz ederek, “Nasıl olur? Kaolinovo ve piyano?” diye sitem eder. Deniz Bey, “Her çocukta 10 parmak var, niye olmasın?” cevabını verir.
Okula alınır alınmaz çocukların Bulgarca ile sorun yaşadıklarını, fakat bunu birkaç ay içinde çözdüklerini ifade eden Deniz Bey, çocukların piyanonun tuşlarına ilk kez 21 Eylül 2011’de dokunduklarını ifade ederek, kendisi için önemli olan tarihleri unutmadığını gösteriyor.
3 ay içinde çok hızlı mesafe kat eden ikizler, evde iki eski piyanoyla farklı melodiler üzerinde çalışma yapar.
11 yaşında olan Hasan ve İbrahim, sadece 2013-2014 yılında katıldıkları 13 ulusal ve yurtdışı yarışmalarda 11 altın madalya ile şereflendirildi.
İkizlerin Çocuk Evrovizyon macerası
İkizler, çocukların yeteneklerinin geliştirilmesine katkı sağlama amaçlı kurulan Dimitır Berbatov Vakfı’na üye oldular. Vakıf, düzenelediği yetenekler ödül töreninde piyano çalacak isimler arasından Hasan ve İbrahim’i seçer. Slavi Trifonov’un sunduğu düzenlenen ödül programında her bir katılımcıya 3’er dakika süre verilir.
İkizlerin çalacağı parça ise Panço Vladigerov’un Vardar piyesi 8 dakikadır ve kısaltılması gerekiyor. Törenden önce yapılan provalarda Slavi ilk kez Hasan ve İbrahim’i dinler ve daha sonra programda yer alacak başka göstericilerin zamanından keserek, ikizlerin piyesi 8 dakika çalmalarını ister.
Tören sonrası eve dönmeye niyetlenen ikizlerin babasına Slavi’den görüşme teklifi gelir. Görüşme esnasında, kendileriyle özel olarak program yapmak istediğini belirten Slavi, daha sonra ikizlerin Krisi ile Evrovizyon’a katılmasını teklif eder.
Bu olayı anlatan Deniz Bey,”Slavi bana, bir gün böyle bir yetenekle karşılaşacağını ve sürekli bunun arayışında olduğunu anlattı. Fakat bu aradığı kişinin ikiz olabileceğini hiç aklından geçirmediğini söyledi. Kararı kesindi. Ben de çocuklara bunun kendileri için kaçırılmaz bir fırsat olabileceğini ve ellerinden gelen herşeyi yapmaları gerektiğini anlattım.” sözlerini kullanıyor.
Hasan ve İbrahim’in, Malta’da Evro¬vizyon’da kaydettikleri başarıdan mutluluk duyduğunu ifade eden Deniz Bey, çocukların kabiliyetlerinden emin olduğunu söylüyor.
İkizlerin geleceği parlak
Başarı basamağını tırmana tırmana bu günlere geldiklerini aktaran baba, daha büyük hedeflere odaklandıklarının altını çiziyor. Çocukların geleceği konusunda iddialı konuşan baba, “5 yıl içinde Hasan ve İbrahim’i dünyanın önde gelen piyanistleriyle birlikte anıldıklarını duyacaksınız. 2020 yılına kadar, onlar dünyanın en iyileri olmalı. Çocukların parmaklarının yeteri derecede güçlenmesini bekliyorum. Çünki bazı tonlar var ki, onlara güç lazım. Onların sadece piyanoya yoğunlaşmasını istiyorum” sözlerini kullanıyor.
İbrahim, Çinli piyanist Lang Lang’ı seviyor, Hasan ise Rus piyanist Nikolay Luganski’yi beğeniyle takip ediyor.
Bakış.bg
UYARI: Yayınlanan haber, yazı ve fotoğrafların tüm hakları saklıdır. Kaynak gösterilse dahi haber, yazı ve fotoğraflar özel izin alınmadan kullanılamaz.
BİZİ FACEBOOK SAYFAMIZDAN TAKİP EDİNİZ. TIKLA VE TAKİP ET