Birleşmiş Milletler Teşkilatı’nın açıkladığı rapora göre, 2050 yılında Bulgaristan’ın nüfusu 5,4 milyon, 2100’de ise 3,8 milyona düşecek. Deusche Welle’nin Bulgarca redaksiyonuna konuşan Prof. Dr. Penka Naydenova ise, “Bulgar milletinin yok olmasını beklemiyorum” ifadelerini kullandı.

BM’nin Nüfus Fonu’nun uzun yıllar temsilcisi olarak birçok ülkede görev yapmış olan Prof. Dr. Naydenova’ya göre, Bulgaristan’da nüfus durumunun kötüye gitmesinin sebebi doğumlar ile ölümler arasındaki dengenin bozulmasından kaynaklanıyor. Halihazırda ülkenin 65 yaşın üzerindeki nüfusunun yüzde 22 olduğu belirtilirken, 2050’de bu oranın yüzde 33’e yükselmesi bekleniyor.

Prof. Naydenova, “Nüfusun yaşlanması bir kriz olayı değil, demografik sistemin gelişmesinin bir neticesidir. Bütün gelişmiş ülkelerde olduğu gibi, ortalama yaşam süresinin yükselmesiyle ve doğum oranlarının azalmasıyla birlikte Bulgaristan’ın da nüfusu azalmaya devam edecek. Ne var ki, bu durumun Bulgar milletinin yok olmasına yol açacağını beklemiyorum”, cümlelerine yer veriyor.

2017’deki verilere göre bin kişide 8,7 doğum ile Bulgaristan dünyada 212’inci sırada yer alıyor. Ülkenin toplam ölüm oranı bakımından yer aldığı konum ise daha kaygı verici, zira bin kişide 14,5 ölüm oranı ile Bulgaristan 3’üncü sırada bulunuyor.

Bulgaristan’ın önünde ise Afrika ülkesi olan ve AİDS pandemisinden ciddi etkilenmiş bulunan Lesoto ile genç nüfusun ülkeyi hızlı bir biçimde terketmesi nedeniyle yaşlılık oranının arttığı Litvanya bulunuyor. Göç orantısı bakımından Bulgaristan dünyada 114’üncü sırada bulunuyor.

Letonya, Litvanya ve Moldova’nın ardından Bulgaristan insansızlaşma bakımından 234 ülke arasında 9’uncu sırada yer alıyor. Birleşmiş Milletler Teşkilatı’nın 2017’de revize edilen uzun vadeli tahmin raporuna göre, 2015’de Bulgaristan’ın nüfusu 5,4 milyon, 2100’de ise 3,8 milyon kişi olacak.
Prof. Naydenova’ya göre birinci demografi geçiş döneminin bütün aşamalarından geçmiş olan Bulgarlar ile Türklerden farklı olarak Bulgaristan’da Romanların nüfusu artmaya devam edecek, zira yüksek doğum korunurken ölüm oranının azalmasıyla ilgili olan ikinci aşamdan bile geçmemiş bulunuyorlar. Prof. Naydenova: “Olumsuz yöndeki göç oranını ancak, ekonominin kalkınması ve yaşam standardının yükselmesi değiştirebilir.”

2008-2009 dönemindeki ekonomik krizin ardından geçen on yıl zarfında Bulgaristan’ı 30 yaşın altında 300 bin kişinin terkettiğini hatırlatan Naydenova, iş imkanlarının azalmasının ülkenin kaçan iş gücünü üretim gücünün artırılmasıyla telafi etmek zorunda kalacağını kaydediyor. Prof. Naydenova’ya göre, eğitim sisteminde ve iş piyasasını düzenleyen politikalarda köklü bir değişiklik gerekiyor.

Bakış.bg