Kıbrıs Haber Ajansı’na bir demeç veren Bulgaristan’ın Başbakanı Boyko Borisov, “Kıbrıs sorunu Bulgaristan’ın AB Dönem Başkanlığı esnasında çözülecek değil” ifadelerini kullandı. Borisov’a göre, Avrupa Birliği Türkiye ile ilişkilerin bozulmasından doğacak olan riskleri ve bunun sonuçlarını çok iyi hesaplamalı. Borisov, Eğer Türkiye’ye yönelik yaklaşımımızı değiştirirsek bu durum AB’nin savunma politikasına yansımalıdır” dedi.

Bulgaristan’ın Dönem Başkanlığı, AB ile Türkiye arasındaki Gümrük Birliğinin genişletilmesine ve vize muafiyetine ne ölçüde hız kazandırabileceği sorusunu cevaplayan Boyko Borisov, “Konseyin eş başkanı olarak Bulgaristan, üye devletlerden oluşan Konseyin bağımsız bir biçimde karar alması gerektiğini düşünüyor. Bu anlamda ben sizin sorunuzu cevaplarken sadece sesli düşünmüş olurum” ifadelerini kullandı.

“Birçokları için Türkiye uzak bir ülke, fakat Kıbrıs’taki dostlarımız için, Yunanistan için ve Bulgaristan içinTürkiye yakındır, 80 milyonluk nüfusu ve gayet iyi çalışan bir ordusu bulunmaktadır” diyen Borisov, “Biz olayların gelişmesini takip ediyoruz. AB’nin Türkiye ile ticari ilişkileri var, Suriye ve terör konusunda işbirliği mevcut, biz bu ilişkileri bozmak istiyor muyuz, üst düzeyde kötü ifadeler kullanmaya devam etmek istiyor muyuz?” sorusunu yöneltiyor.

“Biz de Kosova gibi olabilirdik”

“Bulgaristan’da Müslüman azınlığı mevcut, biz etnik temelli hoşgörü konusunda son derece dikkatliyiz” diyen Bulgaristan Başbakanı, sözlerine şu cümlelerle devam ediyor: “1980’li yıllarda, “soya dönüş sirecinde” (Müslümanların zorla isimlerinin değiştirilmesi) 1 milyon Müslüman Bulgaristan’ı terketti. Biz de bir Kosova’ya dönüşebilirdik o dönemde, eğer güçlü bir Varşova Paktı olmasaydı.”

Boyko Borisov: “Bulgaristan’da 1300 cami mevcut. 100 bin kişilik bir ordu ile Varşova Paktı üyesi iken, muhtemel bir saldırı olması halinde Sovyetler Birliği’nden yardım gelene kadar Türkleri sınırda dört gün boyunca oyalamayı planlıyorduk. Türkiye konusunda biz her zaman Avrupai pozisyonda duracağız. Fakat bunun değişmesini istiyorsak bu konuyu ele almalıyız. Eğer bir değişiklik olursa o halde bunun savunma sisteminde yankı bulması gerekiyor.” BTA